“En tatlı zehir dediğimiz şeker ve şekerle yapılan tatlıların sebep olduğu dejeneratif hastalıkları sayabilir miyiz?Elbette… 
Şeker ve şekerli tatlı tüketiminin insan vücudunda sebep olduğu tahribatlar ve hastalıklar şunlardır:
• Canlı organizmalardaki birçok sistemin fizyolojik çalışmasında bozulmaya neden olur.
• Vücudun mineral dengesini bozar.
• Krom eksikliğine neden olur.
• Bakır eksikliğine neden olur.
• Kalsiyum ve magnezyum emilimini bozar.
• Kanda E vitamininin miktarını azaltır.
• Kanda büyüme hormonu düzeyini azaltır.
• Protein emilimini engeller.
• Protein yapısına zarar verir.
• Proteinlerin vücuttaki rolünde kalıcı değişikliklere yol açar.
• Dokuların esnekliğini ve işlevini bozar.
• Enzimlerin fonksiyonlarını bozar.
• DNA yapısında zarara yol açar.
• Alkol gibi zehirleyicidir.
• Bağımlılık yapıcı bir maddedir.
• Alkolizme de neden olabilir.
• Vücut bağışıklık sistemini yıkar ve zayıflatır.
• Vücutta serbest oksijen radikallerin artmasına ve oksidatif strese neden olur. Serbest oksijen radikalleri, bütün dejeneratif hastalıkların, kanser ve yaşlanmanın temel nedenidir.
• Viral ve bakteriyel her türlü enfeksiyon hastalığına karşı korunmayı zayıflatır.
• Yaraların ve hastalıkların iyileşmesini geciktirir.
• Beyinde delta, alfa ve tetra dalgalarını bozar.
• Depresyona neden olur.
• Baş ağrısı ve migrene neden olur.
• Dikkatsizliğe neden olur.
• Şeker ve tatlı alımı azaltıldığında duygusal kararlılık artar.
• Görmeyi bozar ve körlük yapar.
• Miyop hastalığına (uzağı görememe) neden olur.
• Gözlerde katarakta neden olur.
• Tükürük asiditesini artırarak diş çürümelerine neden olur.
• Diş ve diş eti hastalıklarına neden olur.
• Besin alerjisine neden olur.
• Derimizdeki kollajen yapısını bozar ve ciltte kırışıklıklara neden olur.
• Erken yaşlanmaya sebep olur.
• Gebelikte kan zehirlenmesine neden olur.
• Yeni doğanda dehidratasyona yani bedenin fazla miktarda sıvı kaybetmesine neden olur.
• Çocuklarda hiperaktivite, anksiyete, konsantrasyon bozukluğu ve zayıflığına neden olur.
• Çocuklarda adrenalin seviyesinin ani artışlarına sebep olur.
• Çocuklarda egzamaya neden olur.
• Çocuklarda uyuşukluğa ve aktivite azalmasına neden olur.
• Okul çağındaki çocuklarda başarısızlık nedenidir.
• Çocuk felci riskini arttırır.
• Kadınlarda premenstürel sendromu (adet dönemi öncesi yaşanan sıkıntılar) daha kötü hale getirir.
• Erkeklerde estrodiol (doğal oluşan östrojenin en kuvvetli formu) seviyesini arttırır.
• Vücutta hormonal dengesizliğe neden olur. Bazı hormonlar az çalışırken, bazı hormonlar aşırı çalışır.
• İnsülin ve leptin direncini başlatır ve giderek artırır.
• Şeker ve tatlı tüketiminin ardından kan şekeri, kompleks karbonhidrat olan nişastadan, 2 – 5 kat daha fazla yağa dönüşür.
• Vücutta su tutulmasını arttırır.
• Yüksek yoğunluklu lipoprotein olan HDL’yi düşürür ve dejeneratif hastalıkların başlangıcı olan kan trigliseritlerini yükseltir.
• Kilo alma, şişmanlık ve obeziteye neden olur.
• Sindirilememiş kompleks karbonhidratlar nedeni ile oral glukoz tolerans testinde glukoz seviyesinin yüksek çıkmasına neden olur.
• Açlık şekerini yükseltir.
• Hipoglisemiye (kan şekeri düşmesi) neden olur.
• Diyabete (şeker hastalığına) neden olur.
• Obez hastalarda yüksek kan basıncına neden olur.
• Kalp, damar ve felç hastalıklarına neden olur.
• Sistolik kan basıncını arttırır.
• Kanın pıhtılaşmasını artırır ve damarların tıkanmasına neden olur.
• Aterosikleroz denilen damar sertliğine neden olur.
• Astıma neden olur.
• Akciğerlerde amfizeme neden olur.
• Karaciğer büyümesi ve yağlanmasının nedenidir.
• Safra taşına neden olur.
• Böbreği büyütür ve patolojik değişikliklerine neden olur.
• Böbrek taşlarına sebep olur.
• Böbrek üstü bezlerin fonksiyonlarını yavaşlatır.
• İdrar elektrolit dengesini bozar.
• Sindirim siteminin asiditesini artırır.
• Hazımsızlığa neden olur.
• Gastrik ve duodenal ülseri bulunan hastalarda tekrarlama sıklığında neden olur.
• Fosfataz adlı enzimi bağlar ve yok eder. Böylece sindirim işlemi zorlaşır.
• Besinlerin gastrointestinal sistemde ilerlemesini yavaşlatır, bağırsak
hareketlerinin 1 numaralı düşmanıdır. Kabızlık yapar.
• Kronik bağırsak hastalıklarından ‘crohn hastalığı’ ve ‘ülseratif kolit’ riskini artırır.
• Bağırsaklarda pamukçuk hastalığının nedeni olan ‘candida albicans’ın (mantar) kontrol edilemeyen üremesine neden olur.
• Dışkıdaki safranın ve kalın bağırsakta bulunan bakteriyel enzimlerin konsantrasyonunu artırır.
• Apandisit gibi tehlikeli bağırsak iltihaplanmasına neden olur.
• Hemoroit dediğimiz, basur hastalığına neden olur.
• Bacaklardaki varislere neden olur.
• Eklem ve tendonları hassaslaştırır.
• Kronik artrit hastalıklarına (eklem hastalıkları) neden olur.
• Gut hastalığına yakalanma riskini arttırır.
• Kemik erimesini (osteoporoz) başlatır.
• Mültipl skleroz hastalığına neden olur. Epileptik nöbetlere neden olur
• Alzheimer hastalığına neden olur.
• Parkinson hastalığı olan kişilerde şeker tüketiminin fazla olduğu görülmüştür.
• Her türlü kanser hücresini besler. Safra yolu kanserine yol açabilir.
• Mide kanseri riskini arttırır.
• Pankreasın yağlanmasına ve kanserine neden olur.
• Meme, yumurtalık, prostat ve kalın bağırsak kanserine neden olur.
• Şeker, şekerli tatlılar, meyve şekeri (sükroz), şurup ve pekmezlerin tüketilmesi akciğer kanseri için de ciddi risk faktörü oluşturur.”
Alıntı: http://www.canankaratay.com/

Categories:

Leave a Reply